Satürnünüzün Anahtarı Sizin Natal Jüpiter Yaşamınızdır. Sizden yardım isteyecek olan çoğu astrolojik danışan Satürn aleminde o kadar tamamen kaybolmamış olsa da, birçoğu bu alemde gezinirken bazı problemler yaşamıştır veya hala problemler yaşayacaktır, özellikle en yaygın olanı Jüpiter fonksiyonlarından biri olan bir kariyer yolu bulmada. Bu kişiler için gerekli olan Natal Jüpiter'ine giriştir, Jüpiter Kitabı'ndan bir okuma yapmaktır. İçsel varlığın dışın anahtarı olduğu kavramını kullanmakta siz yardımcı olacak bazı yazılar aşağıdaki gibidir:
Sanskritçe Karşılığı Guru'dur.
Jüpiter için kullanılan Sanskritçe kelime "Guru" dur, bu bize şimdiden çok şey anlatmaktadır. Jüpiter, doğum öncesi Satürn'ümüzü açığa çıkaran ve alt eden ANAHTARDIR. Jüpiter, gerçek anlamda Satürn'ün kalbinin ter yüz edilmiş halidir. Her birimizi zamanın karanlığında ya da Satürn - Şeytan'ın sınavından geçebildiğimiz düz ve dar yol boyunca gören rehber ve ışıktır (guru).
Jüpiter bize özel takip ettiğimiz yoldur veya dinimizdir - dharma yolumuzdur. Gittiğimiz ya da devam ettiğimiz yoldur, bizim özel “şansımız” ya da zamanın (Satürn) sınavının çözümüdür. Jüpiter, bize açık olan ve zamanın içinden geçebileceğimiz tek yol veya kapıdır. Jüpiter genişlemedir çünkü yaşam bu noktada açılır veya devam eder. Jüpiter sürekliliktir, nasıl devam edebileceğimizdir.
Başarı veya Ardıllık
Jüpiter, belirli bir biçimden bağımsız olarak yaşamın sonsuzluğudur. Jüpiter, olayların nasıl ve nerede devam ettiği ya da gerçekleştiği yerdir. Jüpiter, sonsuz bir geçit turu, gölgeleri engelleyen lamba veya ışıktır. Ve her şeyden önemlisi Satürn'ün ANAHTARIDIR veya Satürn’ün tam tersidir. Satürn'ün tanınması, farkına varılması ve kullanılmasıdır: Jüpiter, yaşamda gitmemiz gereken yoldur, gitme yolumuzdur, geçmemiz gereken şeyin yaşamdan geçeceğimiz yol olduğunun kabul edilmesidir. Jüpiter, zaman içinde başarı veya ardıllıktır.
Jüpiter'in çağrılması ya da uyanışı her birimiz için büyük bir meseledir. Bu, Satürn'ün 30 yıllık uykusundan ilk olarak nasıl uyandığımızdır, kendimize bakmayı öğreniriz ve yaşamda kendi yolumuzu bulmaya başlarız. Birçoğumuzun, Satürn'ün retrosundan çok önce aktif bir Jüpiter'i olacaktır, çünkü Jüpiter'in dönüş yapması yaklaşık 12 yıl sürer, bu yüzden 24 yaşına gelindiğinde, her birimize Jüpiter'in bizim için nasıl çalıştığı, Satürn’ün engellerini nasıl aşabileceğimiz iki kez gösterilmiş olur. Bu iki tam Jüpiter döngüsünden, bizim için işe yarayacak, Satürn'ümüzü kontrol altında tutacak bir meslek ya da kariyer çıkarmış olmalıyız ya da en azından bunu başarma yolunda olmalıyız. Bu uyanış deneyiminin, yani Jüpiter çakrasının açılışının, ne zaman olduğuna bakılmaksızın, yaşam yolunun veya kariyerin bulunması her insan için büyük bir başlangıçtır, çünkü o zaman biz ilk kez Satürn'e üstünlük kurarız veya ötesine geçeriz. Bazı ilave detaylar da aşağıdaki gibidir:
Jüpiter döngüsünün iki kere tekrarlanması sayesinde, yani natal haritadaki Jüpiter'in çağrılmasıyla, Satürn'ün üstesinden geliriz ve zamanın rahminden uyanmaya başlarız. O noktaya kadar, Satürn'ün rahmindeki zamanın uykusuna sarılmış durumdayızdır ve "biçimlendirici yıllarımız" olarak adlandırılabilecek bir süreçten geçmişizdir.
Jüpiter çakramız açıldığında hala zamanın içindeyizdir (veya altındayızdır), ancak yavaş yavaş uyanık doğmaya başlarız, ancak yine de zaman içinde ve bu noktadan itibaren elimizde zamanın çözülüşünün anahtarını tutmaktayızdır. Bu dünyada nasıl başarılı olacağımızı bulmuşuzdur. Jüpiter'in bu “inanca uyanışı”, bir bebeğin başının taçlandırılması (doğum sırasında), doğumda başın ilk defa görülmesi ve hayattan alınan o ilk nefes gibidir. Bu bir vaftize de benzer, ancak vaftiz edilirken ki gibi bir suya daldırma değil, Ruhun sularında ilk kez bir ortaya çıkış ve bunun sonucunda ortaya çıkan bilgi ve zamanın üstesinden gelebileceğimiz sürekli büyüyen bir inançtır: Bu, elimizde tuttuğumuz mesaj veya 'Söz'dür. İnanç nedir? Bu durumda inanç, Satürn'ün ötesindeki ışığı gördüğümüzde, Satürn'ün üstesinden gelebileceğimiz anlamına gelir, bu deneyimi asla unutamayız. İçimizdeki uyanış gerçekleştiği için asla o uykuya geri dönmek istemeyiz. Sadece şimdi gördüğümüzden daha fazlası için dayanacağız ve çabalayacağız.
İnanç, artık bizim için iyi bir şeyin olması için sonsuz bir bekleyiş (ya da umut) değil, artık kendiliğinden zamandan daha güçlü bir güç haline gelmiştir, çünkü ancak inanç yoluyla sona ereriz ve tamamlanırız. Jüpiter çakrasına girdikten sonra, şimdiki yaşamımızda ilk kez ebedi hayatımıza uyanmaya başlarız, farkındalığımız başlar, gerçek benliğimiz uyanır, neye sahip olduğumuzu biliriz ve hala zaman dünyasında kısmen gömülü olarak yaşıyor olsak da, artık gözlerimiz açıktır (farkındayızdır) ve bu, Tanrı'nın, beden haline getirildiğinde, bizi zaman içinde her zaman özgür kılacak olan meşhur sözüne denktir. Dünya dinlerinin inanca değer vermesi şaşırtıcı değildir. İnanç iç görülerle, bir uyanışla beslenir. Jüpiter çakramız aktive edildikten sonra, sonsuz hafızamız canlanır, karıştırılır ve ASLA UNUTMAYACAĞIMIZ için, tamamen cehalet içinde bir daha asla UYKUYA DALMAYIZ. Zamanda artık uyandık ve hep uyanık kalacağız. Biz zamanı kontrol ederiz, o bizi değil!